Bırak eşarbın rüzgarda özgürce dalgalansın;)

Yaşasın! Diyerek başlamak istiyorum. Neden mi? E sonbahar geldi.

Bak şimdi : İstanbul' da Eylül ayı ortalama sıcaklığını 20-25 kabul edersek, nem yaklaşık %50 filan olsa, demek ki hissettiğim sıcaklık yaklaşık 30:) Yani sahile gidebilirim, hem de sıcaktan erimeden:))) Tatlı tatlı bir meltem de esiyordur. Yüzümü rüzgara dönersem, eşarbım da tepemden ters dönüp manzaramı kapatmaz. Gerçi bu sorun herkeste var değil mi? Rüzgarda dağılan saçlar, uçan şapkalar vs.. Ama eşarba toka da takılmıyor ki canım! Benim sorunum daha büyük:)

Akşam üstüne doğru şöyle rüzgar biraz biraz serinler, sahilden ayrılma vakti gelir. Şehirde biraz yürüyüş fena olmaz. Peki ne lazım? Tabi ki ince bir hırka ;) Olmazsa olmaz. Ecnebilerin ve bir kısım bizlerin dediği gibi "Must have"...

İşte benim buna çözümüm. Hırka söz konusu olduğunda tesettür kıyafette seçenek biraz daha fazla. Bu tasarım bana ait değil, diktirdim ama taşlanmış viskon örgü kumaşıyla o kadar rahat ki, bazen çok çok alıp nevresim mi yapsam diyorum, öyle bir seviyorum... Yazın gayet serin tutması ve rengiyle sonbahara uyum sağlamasıyla da vazgeçilmezlerim arasında yer alıyor. Modeli sayesinde, ufak fazlalıkları kapatması ve hatları gizlemesi de kendisinin üstün özelliklerinden (beni tanıyanlar bu son cümleye çok kızacak ama yazarken her şeyi göze aldım:)).

Peki hepsi bu mu? Hayır, bitmedi. En az 4-5 farklı şekilde de kullanılabiliyor. Yani o gün canınız nasıl istiyorsa. Burda benim kullandığım 1-2 şekli var...

Bu sıralar farklı versiyonlarını bazı markalarda gördüğüm bu modelden edinmenizi tavsiye ederim. Pastel renklerde olduğunda ben daha çok beğeniyorum bu modeli. Ama belki siyah veya koyu yeşil tonlarıyla da denenebilir. Artık alışveriş sever ayaklarınız ne kadar gezebilirse ve bulursanız paşa gönlünüz beğenirse;))

Görüşmek üzere,

BB

-Hırkanın modeli Burda dergisi, kemer İGS, broş EuroModa