10 Eylül 2013 Salı

Selam Dünyalı!


Blog dünyasına kocaman bir merhaba! Uzun zamandır aklımda olan, fikirlerimi ve yaptıklarımı paylaşmaya, biraz geç de olsa başladığım gün bu gün. Hiç bir şey için çok geç değildir aslında değil mi? Değildir değildir :))

Başlıktaki sesleniş ise, size değil ey sevgili okuyucularım! Gördüğümde çoğu zaman "Aman Allah' ım bu da ne?" ya da "Bunları tasarlayanlar başka dünyada yaşıyorlar herhalde" diye düşündüğüm bazı tesettür kıyafetlerin benimle kurduğu iletişimin kelimelere dökülmüş hali:) Pek çoğunuzun da benim gibi düşündüğünü, çoğu tesettür markasından alışveriş yapamadığını, beğendiğini değil de bulduğunu almak zorunda kaldığını çok iyi biliyorum.

Pek çok zaman kolsuz elbiselerin içine uzun kollu penyeler giyerek ya da açık bir yakayı kapatmaya çalışıp sürekli çekiştirerek kan ter içinde kalmadık mı hepimiz? Üzerinde koca koca gülleri olan ya da gündüz feneri gibi parlayan polyester eşarpları kaymasınlar diye beynimize kadar işleyen 10 tane iğneyle sabitlemeye çalışarak gezmedik mi? Zaten astarı olan bir eteğin içine, iç gösterdiği için bir kat daha astar giyip Ağustos sıcaklarında pişmedik mi? Zaman zaman üzerimizdeki parçaları çıkar çıkar bitmediği için giyinmekten üşenip evden çıkmadığımız olmadı mı? Oldu değil mi?




Peki tesettür kıyafetler bu kadar zorlamalı mı insanı? Tesettürle iyi anlaşmak, içinde kendini daha iyi hissedeceğin kıyafetleri bulmak neden bu kadar zor? Tesettürlü biri, dışarıda hep topuklu ayakkabı, ipek eşarp, kumaş etek veya pantolon ile "klasik" görünmek zorunda mı? Her yerinden fiyonk, taş, fırfır, gereksiz detaylar fışkıran seçeneklerden başka bir şey olmaması "Halk bunu istiyor" bahanesi ile açıklanabilir mi? Herkesin üzerine spor bir şeyler geçirip geldiği bir yerde, senin kendini topluluğun "annesi" gibi hissetmeyeceğin kıyafetler bulman neden bu kadar zor? Ya da "tesettür giyim sadece başörtülüler içindir" algısı neden bu kadar derinde ve yıkılmaz bir kale gibi dimdik duruyor?



Global moda, yazın bir gömleği uzun kollu yaparsa, kumaşını transparan seçer. Elbisenin boyunu uzun yaparsa, üstünü askılı yapar. Kışın kazakların çoğunu neredeyse çocuk bedeni ve boyunda hazırlayıp, koleksiyonlarında mini eteklerle arz-ı endam ederler. Şansınıza tayt veya dar paça trendi var ise, kışları uzun bir hırka bulabilirsiniz. Yok eğer bol paça ve yüksek bel modası varsa, yandığınızın resmidir. Çünkü artık ne tesettür markalarında ne de global markalarda size uygun hiç bir şey bulamayacaksınız demektir! Neden mi? E çünkü global modada, bol paçanın üstüne mini kazak iyi gider de ondan! Çok mu kötümser oldu? Maalesef öyle... Bunlar hep bir yaşanmışlık, hep bir tecrübe sevgili okurum..

İşte bu sebepler uzun yıllardır beni kendi kıyafetlerimi tasarlamaya ve diktirmeye yöneltti. Tabi bunda iyi bir terzi olan annemin ve ondan bana geçmiş dikiş becerisinin payını es geçmemem gerek. Belki bir gün ben de ünlü olduğumda, "Çocukluğumda oyuncak bebeklerime elbiseler dikerdim. Kumaşların ve dikiş makinelerinin arasında büyüdüm ben" diye demeçler veririm basına kim bilir:))



Madem bir işe başladım, bitirmezsem olmaz. İlerleyen gönderilerimde(İngilizce terimler kullanmama çabama dikkat!) bu yukarıdaki sorunlara çözümler bulmaya çalışacağız. Yerel ve uluslararası markaları unutmadan, kendi tasarımlarımdan örnekler vererek, bir kıyafetin farklı kombinlerini deneyerek, "Selam dünyalı!" yerine "Merhaba" diyen kıyafetleri seçerek, tesettür giyimin algısını yükseltmeye, size kendinizi iyi hissettirmeye geldim. Çok mu iddialı oldu? Neden olmasın:)))

Eğer senin de şikayetin varsa, yaz sevgili okurum. İçin rahatlar, paylaşır yılların yükünü atar hafifleriz.. Oooh:))

Hadi ilk gönderiyi bir klasikle bitirelim !

Yeniden görüşmek üzere hoşça kalın..



BB

5 yorum :

  1. Bahar'cım öncelikle hayırlı olsun diyorum . Eminim günlük kıyafetlerindeki zerafeti tasarımlarına da taşıyacaksın. Çok başarılı olmanı diliyorum.
    Fatma Yılmaz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma'cım çok teşekkür ederim. Bu blogun ilk yorumcusu ünvanı sana ait oldu. Bunu kutlayalım:)

      Sil
    2. :) kutlayalım tabii , senin bloğunun açılışını da unutmadan ama

      Sil
  2. Selam Bursalı !
    Gerçek hayattaki zarifliğini blogada taşıyabilirsen kim tutar seni :)
    Hayırlı olsun; blog sana mutluluk getirsin; sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nihan'cım, seninki kadar güzel bir bloğum olsun, başka ne isterim? Teşekkür ederim, sevgiler

      Sil

Yorumunuzu onaylandıktan sonra yayınlayabiliriz, teşekkürler.