Bu yaz çok enteresan geçti benim
için. Aslında belki de hayatımın en kötü yılı olarak
niteleyebileceğim bu yılın yazını, kör topal, çokça asık
suratla, bol bol düğün davet sayesinde az biraz neşelenerek,
tatilimsi seyahatlerde yorulup, aile ziyaretleri yaparak geçirdim.
Hayatın insana neler getireceğinin hiç belli olmadığını,
başına gelenleri bazen kabullenip akışına bırakmanın iyi bir
yol olduğunu bir kez daha yaşayarak gördüm. Evimi ve yaşadığım
kıtayı değiştirdim. Kardeş kadar yakın bir dostumu yitirdikten
sonra, minicik bir bebeğin doğumuyla umutlanıp, her gün biraz
daha büyüyen oğlumun değişimine ayak uydurmaya çalıştım. Bu
hengame içinde, acaba ona az mı ilgi gösteriyorum diye her anne
gibi kendime sordum durdum. Sonra da, "O da benim hayatımın
bir parçası, birlikte yaşayıp gideriz" deyip kendimi
susturmaya çalıştım. Bunalım takılıp, arkadaşlarımı da
üzmeyeyim diye kendime döndüm biraz...
Ama tabi bunalımın sonu yok!
Saçlarımı yaptırsam, kuaförden eve gelene kadar eşarbın
altında preslenmiş üstübüye dönüyor malum, o olmaz(preslenmiş
üstübü nedir yaa:)). Evin düzenini değiştirsem? Yok, daha yeni
taşındım. Bir daha bir daha uğraşamam. Eşime sarsam,
adamcağızın limit aşımı olmasından korkuyorum:)) Terapi desen,
daha çok ısınamadım galiba bu fikre ben. (Biraz eski kafalı
mıyım acaba?) O zaman en iyisi çıkıp biraz gezmek, kafayı sakin
tutmak.. Değil mi sevgili okurlarım?
Şimdi tabi sanmayın ki benim gezdiğim
yerlerden fotolar vereceğim. Benden çok daha iyi fotoğraf çeken
bir arkadaşımın İstanbul' da ve İstanbul yakınlarında çektiği
ve hem sizin hem de benim bu yazdan kalma günlerde gidip şöyle bir
gezebileceğimiz bir kaç yer var aşağıda...
Detay yazmaya gerek yok diye düşünüyorum ama illa bir şey yazmak gerekiyorsa da, muhteşemmmm diye sonunu uzatarak hislerime tercüman olabilirim ancak..
Bu fotoğraf nerede çekilmiş olabilir? Ben söyleyeyim: Cihangir Camii' nden boğaz manzarası... İlk iş gidip ben de buradan boğazı izlemek istiyorum
Tamam bu fotoğrafta biraz dijital etkiler var, ama hepsi sizin göz zevkiniz için yapıldı. Uzuuun uzuun bakın diye:)
Kilyos... Bakınca bile dinlendiriyor...
Kilyos' ta deniz feneri... Romantik anların en büyük tanığı, öhömmm:))
Kilyos' a devam, kale...
İşte kampçılara güzel bir öneri: Pürenli Yaylası ve Gölyaka. Gidemeyecekler için şimdiden özür dilerim:)
Gölyaka' da gün doğumu. Bir fotoğrafçı, en güzel fotoğraf için gerekiyorsa yemez, içmez, uyumaz, bize bu güzel anları aktarır...
Hadi güzel güzel bakın fotoğraflara, en çok hangisini beğendiğinizi de söyleyin, terapiye sonra gidersiniz canlarım benim...
[anne]BB
-Teşekkürler biricik dostum Amir
Güler
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Yorumunuzu onaylandıktan sonra yayınlayabiliriz, teşekkürler.