12 Eylül 2013 Perşembe

Yazdan Kalmayım


Bu yaz çok enteresan geçti benim için. Aslında belki de hayatımın en kötü yılı olarak niteleyebileceğim bu yılın yazını, kör topal, çokça asık suratla, bol bol düğün davet sayesinde az biraz neşelenerek, tatilimsi seyahatlerde yorulup, aile ziyaretleri yaparak geçirdim. Hayatın insana neler getireceğinin hiç belli olmadığını, başına gelenleri bazen kabullenip akışına bırakmanın iyi bir yol olduğunu bir kez daha yaşayarak gördüm. Evimi ve yaşadığım kıtayı değiştirdim. Kardeş kadar yakın bir dostumu yitirdikten sonra, minicik bir bebeğin doğumuyla umutlanıp, her gün biraz daha büyüyen oğlumun değişimine ayak uydurmaya çalıştım. Bu hengame içinde, acaba ona az mı ilgi gösteriyorum diye her anne gibi kendime sordum durdum. Sonra da, "O da benim hayatımın bir parçası, birlikte yaşayıp gideriz" deyip kendimi susturmaya çalıştım. Bunalım takılıp, arkadaşlarımı da üzmeyeyim diye kendime döndüm biraz...

Ama tabi bunalımın sonu yok! Saçlarımı yaptırsam, kuaförden eve gelene kadar eşarbın altında preslenmiş üstübüye dönüyor malum, o olmaz(preslenmiş üstübü nedir yaa:)). Evin düzenini değiştirsem? Yok, daha yeni taşındım. Bir daha bir daha uğraşamam. Eşime sarsam, adamcağızın limit aşımı olmasından korkuyorum:)) Terapi desen, daha çok ısınamadım galiba bu fikre ben. (Biraz eski kafalı mıyım acaba?) O zaman en iyisi çıkıp biraz gezmek, kafayı sakin tutmak.. Değil mi sevgili okurlarım?

Şimdi tabi sanmayın ki benim gezdiğim yerlerden fotolar vereceğim. Benden çok daha iyi fotoğraf çeken bir arkadaşımın İstanbul' da ve İstanbul yakınlarında çektiği ve hem sizin hem de benim bu yazdan kalma günlerde gidip şöyle bir gezebileceğimiz bir kaç yer var aşağıda...


Çukurcuma' da antikacıları ziyaret:) "Aaa benim anneannemde de vardı bundan" der biraz nostalji yaparsınız. Eskiye gitmek iyidir, önce güzel anılar canlanır, gülümsetir.. Ayrılmadan şu salkımdan bir üzüm de benim için alırsınız;)

Detay yazmaya gerek yok diye düşünüyorum ama illa bir şey yazmak gerekiyorsa da, muhteşemmmm diye sonunu uzatarak hislerime tercüman olabilirim ancak..

Bu fotoğraf nerede çekilmiş olabilir? Ben söyleyeyim:  Cihangir Camii' nden boğaz manzarası... İlk iş gidip ben de buradan boğazı izlemek istiyorum

Tamam bu fotoğrafta biraz dijital etkiler var, ama hepsi sizin göz zevkiniz için yapıldı. Uzuuun uzuun bakın diye:)

Kilyos... Bakınca bile dinlendiriyor...

 Kilyos' ta deniz feneri... Romantik anların en büyük tanığı, öhömmm:))

 Kilyos' a devam, kale...























İşte kampçılara güzel bir öneri: Pürenli Yaylası ve Gölyaka. Gidemeyecekler için şimdiden özür dilerim:)


Gölyaka' da gün doğumu. Bir fotoğrafçı, en güzel fotoğraf için gerekiyorsa yemez, içmez, uyumaz, bize bu güzel anları aktarır...

Hadi güzel güzel bakın fotoğraflara, en çok hangisini beğendiğinizi de söyleyin, terapiye sonra gidersiniz canlarım benim...

[anne]BB


-Teşekkürler biricik dostum Amir Güler

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yorumunuzu onaylandıktan sonra yayınlayabiliriz, teşekkürler.