Mont Mevsimi Geldi Çattı - VOL1

Şimdi sevgili okurlarım, eğer ben içerik veya üslubunu dergi-gazete ya da benzer bloglardan "esinlenen" bir blog yazarı olsaydım, yukarıdaki başlığı çoktaaan kullanmıştım. İçinizde "Allah Allah bizim BB özgün kızdır, neden yazmış böyle" diyen oldu mu? Olmuştur biliyorum;)

Sonbaharın geldiğini ofiste ya da evde fark etmeyen olmuştur diye, http://trendtesetturbb.blogspot.com/2013/09/brak-esarbn-ruzgarda-ozgurce-dalgalansn.html bu yazımda size ben haber vermiştim hatırlarsınız. Demek ki örneğin Marmara için havanın 30 dereceden 10 dereceye 1 günde düştüğü, İç Anadolu için de, gündüz 25 dereceden gece 5 dereceye 5 dakika içinde düştüğü zamanlara geldik. Bu da demek oluyor ki, montları yavaş yavaş bazanın içinden çıkarıp kırışıkları azalsın diye asmaya başlamak lazım. 

İçimizde her sezon en az bir mont alan da, arayıp bir türlü bir şey beğenemeyip, kumaşının üzerindeki tüylenmelerden dolayı hacmi 2 katına çıkmış montla yıllarını geçirenler de vardır. Bu gönderi tabi ki de her iki kesime de hitap ediyor. Gezip gezip yorulmayın diye bin bir zorluğa katlandım, Bağdat Caddesi' nde kah bir kafede limonata içerek serinlemek zorunda kaldım, kah şekerim düştü mecburen kocaman bir waffle yedim ama tüm zorluklara rağmen sezonun montlarını sizin için birebir inceledim. Şimdi tüm birikimimin birinci bölümünü sizinle paylaşıyorum... 

Bu gönderi az metin, bol fotoğraf içerir, şimdiden uyarayım  :

-tüm görseller markaların kendi web sitelerine aittir

En beğendiğim, bayıldığım montlardan biriyle başlıyorum, yukarıdaki mont Mango'dan

Mango' nun her sezon bir kaç modelle devam ettiği militer montun rengi iddialı. Çok eskiden bu renk bir montum vardı. Şimdi de kırmızı bir montum var ama kırmızı bu ise benimki az kırmızı:)

Seveni, sevmeyeni kadar bol, ama amacına uygun olduğu bir gerçek. Benim gibi çok üşüyenlere bire bir. Üstelik Mango' daki bu pufidik model spor markalardakiler kadar kabarık değil.

Yukarıdaki ürün Massimo Dutti' ye ait. Hep dediğim gibi "Seni seviyorum Masssimooo"! Bu montun hatırı sayılır bir fiyatı var, ama bu kaşmir-yün karışımı ve harika olmasına engel değil:) Hem eminim ben bile dahil, hiç birimiz bu kadar zayıf olamayacağımız için bizde daha güzel durur!

Bu pufidik de Massimo Dutti' den, rengi ve kesimi gayet yerinde

Massimo'cuğum bu montun çok satanlar listesinin üst sırasında olduğunu belirtmeden geçmemiş, biz de söyleyelim o zaman. Mağazada, liseli bir genç kız bu mont için annesiyle öyle sıkı bir pazarlık yaptı ki, anne sonunda pes edip montu aldı. Gençlerden öğrenecek çok şey var:)

Etek üzerine giyilebilecek mevsimlik mont bulmak her zaman mümkün olmaz. Massimo yine bizi düşünüp böyle bir modele imzasını atmış sağolsun.

Montlar benim için üçe ayrılır : eteğin üstüne giyilenler, bol paçalı pantolon üstüne giyilenler ve normal paçalı pantolon üzerine giyilenler. Bu benim için boyu itibariyle bol paça pantolon üzerine giyebileceğim tam istediğim gibi bir şey. Her an gidip alabilirim!

Massimo tasarımcıları "klas bir trençkotta olması gereken 100 özellik" isimli bir kitap yazıyorlarmış! Gerçekten harika, marka her sezon en az 1 mükemmel kalitede trençkotu koleksiyonunda sergiliyor.

Yukarıdaki mont Yargıcı koleksiyonundan. Eğer açık gri rengini kendi gözümle görüp üzerimde 
denemeseydim bu fotoğrafa bakarak buraya almazdım. Kumaşı, rengi ve modeliyle çok şık bir mont(gri için) olduğunu garanti ediyorum:)

Mobil okuyucularımı üzmemek için VOL1 bugünlük bu kadar. Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bütün amacım, sizde kosskoca alışveriş merkezini gezmiş ama hiç yorulmamış gibi gerçeküstü bir his yaratmak biricik okurlarım:)

[to be continued]BB